Enerji Kaynakları ve Geri Dönüşüm

-A A +A

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak enerji ihtiyacımız da artış göstermektedir. Bu sebeple alternatif, yeni enerji kaynakları arayışına girildi.

Kullandığımız enerji kaynaklarını yenilenebilir enerji kaynağı ve yenilenemez enerji kaynağı olarak sınıflandırabiliriz.

Yenilenemez Enerji Kaynakları

Fosil yakıtlar (kömür, doğalgaz, petrol) ve nükleer enerjiden radyoaktif element eldesi yenilenemez enerji kaynaklarındandır. Bu nedenle tüketimi ile beraber miktarı sürekli azalmakta ve çevreye de zarar vermektedir.

Yenilenemez Enerji Kaynakları

Fosil Yakıtlar

Bitki ve hayvanların çeşitli jeolojik olaylarla yer altında kalarak binlerce yıl fosilleşmesiyle meydana gelen yakıtlardır. Bunlar; kömür, petrol ve doğalgazdır.

Fosil yakıtlar termik santrallerde elektrik enerjisi üretmek için, ısınma için kullanılmaktadır. Petrolün kullanım ağı daha geniştir. Enerji üretiminin yanında benzin, mazot, LPG, plastik, naftalin, boya, teflon, parafin (mum), tiner, ... gibi ürünlerin yapımında da hammadde olarak petrol kullanılır.

Petrol

Fosil yakıtların kullanımı geleceğimizi etkileyen ciddi çevre sorunlarına yol açmaktadır. Bunlardan başlıcaları; dünyanın ısınması ve iklim değişikliği (sera etkisi), asit yağmurları, kentsel ve endüstriyel hava kirliliğidir.

Sera etkisi dünya iklim dengesini ve sıcaklık dengesini bozarak geleceğimizi tehdit etmektedir.

Asit yağmurları, bitkilere ve diğer canlılara zarar vererek ormanların yok olmasını bazı canlıların ve insanların yaşamlarının olumsuz etkilenmesini sağlar.

Hava kirliliği atmosferi olumsuz olarak etkilemektedir ve sera etkisiyle asit yağmurlarına zemin oluşturmakta, doğal dengenin, ekolojik dengenin olumsuz olarak etkilenmesine, hava kirliliğine bağlı hastalıkların artmasına sebep olmaktadır.

Sera Etkisi

Sera Etkisi Nedir?

Güneşten gelen ışınların bir kısmı, yeryüzünden tekrar kızıl ötesi ışıma şeklinde yansır. Yansıyan ısının çoğu, su buharı tarafından tutulur. Su buharını geçebilen ısı ise, karbondioksit tarafından yakalanır. Havadaki karbondioksit ve su buharı bir seranın etrafındaki cam gibi, ısıyı tutar.

Günümüzde atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu fosil yakıt kullanımı ve hızlı kentleşme vb gibi sebeplerle gittikçe artmaktadır. Dolayısıyla yeryüzünde daha fazla ısı tutulmakta ve dünyanın sıcaklığı yükselmektedir. Bu olay, küresel ısınma olarak adlandırılır. Küresel ısınma değerleri geçtiğimiz yüzyılda 0,75 derece celcius artış göstermiştir. Bu şekilde küresel ısınmanın devam etmesi demek kutuplardaki sıcaklığın 0 C'nin üzerine çıkmasına ve buzulların eriyerek deniz seviyesini yükseltmesine sebep olacağı düşünülmektedir.

Yapılan araştırmalarda yenilenemez enerji kaynaklarının kalan yaklaşık süreleri aşağıdaki gibi çıkarılmıştır:

Enerji Kaynaklarının Ömrü

Nükleer Enerji

İkinci dünya savaşı döneminde atom bombası yapımında başlamış, günümüzde ise buna ek olarak enerji üretiminde kullanılmaya başlanmıştır. Bu santrallerde uranyum, plütonyum gibi radyoaktif maddeler kullanılarak enerji elde edilir. Bu işlemler sırasında çok tehlikeli nükleer atıklar meydana gelir. Çok miktarda radyasyon yaydıkları için bu atıklar, radyasyon geçirmeyen özel kasalara konularak yer altına gömülürler.

Nükleer Santral

Ülkemizde kurulmuş bir nükleer santral bugün itibariyle yoktur. Ama komşularımız Ermenistan, Romanya ve Bulgaristan'a ait nükleer santraller bulunmaktadır.

Ülkemiz 1986'da Ukrayna'da meydana gelen nükleer santral reaktör faciasından büyük zarar görmüştür. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgemiz en çok zararı gören bölgedir.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Sürekli kullanıldığı halde tükenmeyen enerji kaynakları ise yenilenebilir enerji kaynağı olarak adlandırılır. Bu enerji türüne örnek olarak; güneş enerjisi, hidroelektrik enerji kaynakları, jeotermal enerji kaynakları, rüzgar enerjisi, hidrojen ve biyokütle enerji kaynaklarını verebiliriz.

Hidroelektrik Enerjisi

Suyun hareketinden yararlanarak üretilen enerjidir. Bir akarsu önüne baraj kurulur ve baraj gölü oluşturulur. Suyun yüksekliği, dolayısıyla potansiyel enerjisi artırılır. Yüksekten bırakılan su kinetik enerjiye kavuşur ve tribünlere çarptırılarak onların döndürülmesi sağlanır. Tribünler ise bir jeneratöre bağlıdır. Dönen tribünler jeneratörde hareket enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesini sağlar.

Ülkemizde bugün itibariyle Türkiye’de toplam 23.873,7 MW’lık kurulu gücün %47,54′lük kısmı hidroelektrik santralleri, 2007 Eylül sonu’na kadar üretilen 70.233.242 MWh’lık elektrik enerjisinin %35,57′lik kısmı olan 24.982.156 MWh elektrik enerjisi hidroelektrik santrallerden üretilmektedir. Ülkemizde kurulu 106 tane hidroelektrik santrali bulunmaktadır. (Devamı: http://www.elektrikce.com/turkiyedeki-hidroelektrik-santralleri/#ixzz1rrPq3hFm)

Jeotermal Enerji

Jeotermal Enerji

Yeryüzünün iç tabakasında bulunan sıcak su ya da buhardan yararlanılarak elde edilir. İlk kullanım alanı kaplıcalardır. Ülkemiz jeotermal enerji bakımından zengindir.

Jeotermal kaynaklar ile;

  • Elektrik enerjisi üretimi,
  • Merkezi ısıtma, merkezi soğutma, sera ısıtması vb. ısıtma/soğutma uygulamaları,
  • Proses ısısı temini, kurutma işlemleri gibi endüstriyel amaçlı kullanımlar,
  • Karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretimi,
  • Termal turizm'de kaplıca amaçlı kullanım,
  • Düşük sıcaklıklarda (30 °C'ye kadar) kültür balıkçılığı,
  • Mineraller içeren içme suyu üretimi,

gibi uygulama ve değerlendirme alanlarında kullanımlar gerçekleştirilmektedir.

Rüzgar Enerjisi

Rüzgar Türbinleri

Rüzgarın hareket enerjisinden faydalanmak için önceleri yel değirmenleri kullanılırdı. Günümüzde ise rüzgar jeneratörleri kullanılarak elektrik enerjisi elde edilmektedir. Bir rüzgar jeneratörü; küçük ölçekli bir köyün elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kadar enerji üretenbilir.

Rüzgar enerjisi için ülkemiz yeterince verimli olmasına karşın bu avantaj değerlendirilmemektedir. Özellikle; Antalya, Çanakkale ve Sinop gibi illerimiz bol rüzgar alan yerlerimizdir. Rüzgar enerjisi ABD ve Danimarka'da yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir rüzgar türbininin iç yapısı aşağıdaki gibidir.

Rüzgar Türbini İç Yapısı

Güneş Enerjisi

Güneş Panelleri

Dünyamızdaki bütün enerji çeşitlerinin kaynağı güneş enerjisidir. Temiz ve ucuz olması değerini daha da artırarak gün geçtikçe güneş enerjisi hemen her alanda kullanılmaya başlanmaktadır.

Güneş enerjisinden faydalanmak için güneş panelleri ve radyometre (güneş enerjisini hareket enerjisine çevirir) gibi aletler kullanılmaktadır.

Ülkemiz rüzgar ve diğer enerji kaynaklarında olduğu gibi güneş enerjisi açısından da oldukça avantajlı bir konumdadır. Ülkemizde özellikle son dönemlerde sayıları gittikçe artan güneş enerjili su ısıtıcıları enerji tasarrufu açısından büyük önem taşımaktadır.

Uzaya fırlatılan uydular, ihtiyaç duydukları elektrik enerjisini güneş panelleri ile üretmektedirler. Bu panellerin yapısında güneş pilleri bulunmaktadır.

ABD'nin Kaliforniya eyaletinin elektrik enerjisi ihtiyacı güneş enerjisi ile giderilmektedir.

Hidrojen Enerjisi

Hidrojen yeryüzünde en çok bulunan elementlerdendir. Ancak, tek başına doğada bulunmaz ve bileşikler halinde bulunur. Özellikle su ve biyokütle gibi kaynaklardan hidrojen elde edilir. Hidrojen yandığı zaman atık olarak su oluşmaktadır. Bu da çevreye verdiği zararı! anlatmaya yeterli. Hidrojen yakıldığında yüksek miktarda enerji açığa çıkmaktadır.

Bu alandaki çalışmalar büyük bir gayretle günümüzde devam etmektedir. Bazı araçlarda bugün hidrojen yakıt olarak kullanılmaktadır. Hidrojen benzin ile birlikte (hibrit) olarak kullanılmaktadır. Böylece açığa çıkan karbon dioksit oranı normal benzinli araca göre %30-%40 arasında daha azdır. Bu sebeple hidrojen geleceğin enerji kaynağı olarak kullanılacak maddelerin başını çekmektedir.

Hidrojen enerjisi ile daha geniş bilgiyi: http://www.eie.gov.tr/turkce/YEK/hidrojen/index_hidrojen.html adresinden bulabilirsiniz.

Biyokütle (Bitki ve Hayvan Artıkları)

Fotosentezle bitkiler tarafından üretilen organik maddelerin kütlesi biyokütle olarak ifade edilir. Biyokütle odun, tarımsal artıklar, canlı artıkları ve çöpleri içermektedir.

Bitkilerden biyodizel ve biyoetanol elde edilir.

Atıklar ve kalıntılar güç santrallerindeki çukurlarda yakılarak elektrik enerjisi elde edilir.

Biyokütle enerjisi çiftlik hayvanlarının dışkıları, besin atıkları, ağaçlar, ekin ve talaş gibi materyallerden sağlanır.

Biyokütleden diğer bir faydalanma şeklide atıkların depolarda bekletilerek çürümesi sağlanmakta ve çürükçül canlılar tarafından salınan metan gazı ısıtma amacıyla kullanılır.

Biyokütle, fosil yakıtlara göre daha çevrecidir.

Geri Dönüşüm

Teneke Geri Dönüşüm

Yukarıda kullanılan bir tenekenin tekrar kullanıma kazandırılmasını gösteren bir dönüşüm görülmektedir.

Geri dönüşüm, kullanım dışı kalan çöpün, hammadde olarak kullanılarak yeniden üretime kazandırılmasıdır. Atık maddeleri;

  • Kimyasallar
  • Metaller
  • Cam
  • Kağıt

olarak sınıflandırabiliriz. Bu atıklar toplanarak çeşitli işlemlerden geçirilerek tekrar kullanıma kazandırılır.

Geri dönüşüm işlemi büyük oranda hammadde ve enerji tasarrufu sağlar.

Alüminyumun geri dönüşümü %35'lik bir enerji sağlar, 5 ton atık kağıdın geri kazandırılması ise 100 ağacın kesilmesini önler.

Kaynaklarımızın geleceğimize kalması için geri dönüşüme özen göstermeliyiz.

Görmeniz Tavsiye Edilir
Bu içerikler konuyla bağlantılı/benzer içeriklerdir.

Geri Dönüşümlü Kağıt Yapımı

Proje Dersi: 

Eski kullanılmış kâğıtlar, leğen, birkaç emici bez, mutfak robotu, ince telden oluşan malzemeler kullanılmıştır. Eski kâğıtlar kovaya konulmuş ve üzerine su eklenerek iki gece bekletilmiştir. Daha sonra süzülerek mutfak robotu ile kâğıtlar hamur hâle getirilmiştir.

Bölüm 5: Evsel Atıklar ve Geri Dönüşüm

Kategori: 

Dünyada artan insan nüfusu ile birlikte tüketim de artar. |Bu da tüketim sonucunda oluşan atıkların artmasına neden olur. Tüketim sonucunda oluşan atıkların çeşitli işlemlerle tekrar kullanılabilir ham maddelere dönüştürülüp yeniden üretim sürecine dâhil edilebilmesine geri dönüşüm denir.

Bölüm 3: Madde Döngüleri (Oksijen ve Azot Döngüsü) - Enerji Dönüşümleri ve Çevre Bilimi

Kategori: 

Oksijen Döngüsü: Oksijen, canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri için mutlaka gerekli olan bir gazdır.  ​Oksijen solunumda, yanma reaksiyonlarında yoğun olarak tüketilir. ​Havadaki oksijenin temel kaynağı fotosentezdir. ​Atmosferde % 21 oranında oksijen bulunur.

Yorumlar

çok güzel elinize saglık

Paylaşımlarınızı yakından takip ediyorum. Gayet bilgi verici ve aydınlatıcı buluyorum. Ben enerji deyince su tasarrufunun da altının çizilmesinden yanayım. Bu adreste nasıl yapılacağı yazılı herkes öğrensin ve bilinçlensin isterim. http://www.sutasarrufsistemi.com

Teşekkürler. Her türlü tasarruf tedbirleri enerji tasarrufuyla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı.

Çok güzel :D İşime yaradı

Çok saolun çok işe yaradı.Teşekkürler.Allah biz öğrencilere sabır versin...

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

Kitap Gezintisi

Zircon - This is a contributing Drupal Theme
Design by WeebPal.