Sınıf:
Ünite:
Konu:
HÜCRE
Geçmişten Günümüze Hücre
Bilim insanları yıllar boyunca hücre ile ilgili çalışmalar yaptılar, çalışmalarını birbirleriyle paylaştılar ve hücre ile ilgili bilinenler her geçen gün arttı. Hücre ve mikroskop alanlarında kilometre taşı sayılan çalışmalar kronolojik sırasıyla şu şekildedir:
Yıl | Bilim İnsanı | Çalışma |
1590 | Zacharias Janssen | Janssen, mercek düzeneklerinden meydana gelen ilk mikroskobu icat etti. |
1665 | Robert Hooke | Hooke, mikroskop altında incelediği şişe mantarı kesitindeki gözeneklere "hücre" ismini verdi. |
1674 | Antonie van Leeuwenhoek | Leefjwenhoek, havuz suyundan aldığı örneği inceleyerek canlı hücre gözlemleyen ilk bilim insanı oldu. |
1831 | Robert Brown | Brown, hücrenin keşfinden yaklaşık 200 yıl sonra hücre çekirdeğini keşfetti. |
1838 1839 | Matthias Schleiden & Theodor Schwann | Bitkilerin ve hayvanların hücrelerden oluştuğunu savunan Schleiden ve Schwann, hücre teorisinin temelini oluşturan;
|
1855 | Rudolf Virchow | Virchow, mikroskop altında hücre bölünmesini gözlemleyerek hücre teorisine;
|
1800’lü yılların ortalarına doğru bir grup bilim insanı, yapılan tüm çalışmalar sonucunda günümüzde hücre teorisi olarak bilinen teoriyi ortaya attılar.
Hücre teorisine göre,
- Bütün canlılar bir ya da daha fazla hücreden oluşmuştur.
- Hücre, canlılık özelliklerini gösteren en küçük yapı birimidir.
- Yeni hücreler, var olan hücrelerin bölünmesi ile oluşur.
Hücre
Soğan zarı ve ağız içinden alınan örnek mikroskop ile incelendiğinde birbirine benzer küçük yapılardan oluştuğu görülür. Hücre adı verilen bu yapılar, canlıların canlılık özelliği taşıyan en küçük birimleridir. Hücreler, dikkatli bir şekilde incelendiğinde ise bazı kısımların ortak olduğu görülür. Bu kısımlar hücre zarı, çekirdek ve sitoplazma olarak adlandırılır.
Hücre Zarı
Hücreyi dıştan sarar. Seçici ve geçirgen yapısı sayesinde hücrenin içi ile dışı arasındaki madde alışverişini kontrol eder.
Hücre Çekirdeği
Hücre çekirdeğinde, o hücrenin yapısının nasıl olacağı ve faaliyetlerini nasıl yürüteceğinin yazılı olduğu tarifler kitabı yani DNA yer alır. Boyumuzdan göz rengimize, kan grubumuzdan
ten rengimize kadar pek çok genetik özelliğimiz, gen adı verilen DNA parçalarında yazılıdır. DNA, çekirdeğin içine sığabilmek için bazı özel proteinlerle bir araya gelerek birbiri üstüne katlanır ve dolanmış bir ip yığınını andırır. Bu dolanmış ip yığınının içinde kromozomlar ayırt edilemez hâldedir. Hücre bölünmeye karar verince, birbirinin aynısı iki DNA kopyası meydana gelir. Ardından, DNA içeren ip yığını kısalıp kalınlaşarak yoğunlaşır ve artık ayırt edilebilecek hâldeki X harfine benzeyen kromozomlara dönüşür.
Sitoplazma
Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran saydam ve yarı akışkan maddedir. Beslenme, solunum ve boşaltım gibi yaşamsal olaylar sitoplazma içinde bulunan yapılarda gerçekleşir. Bu yapılara organel adı verilir. Ribozom, endoplazmik retikulum, golgi cisimciği, mitokondri, lizozom, sentriyoller, koful ve kloroplast sitoplazmada bulunan organellerdendir.
Ribozom: Hücrede protein üretiminde görevli olan organeldir.
Endoplazmik Retikulum: Hücre zarı ile çekirdek arasına yayılmıştır. Hücre içindeki madde iletiminden sorumludur.
Golgi Cisimciği: Hücredeki salgı maddelerinin oluşumundan ve kesecikler hâlinde paketlenmesinden sorumlu organeldir.
Mitokondri: Hücredeki besin ve oksijeni kullanarak enerji üretir. Enerji ihtiyacı fazla olan hücrelerdeki mitokondri sayısı da fazladır.
Lizozom: Sindirimden sorumlu organeldir. Hücredeki büyük yapılı besinler lizozomlar tarafından hücrenin kullanabileceği küçük parçalara ayrılır. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda lizozomun sadece hayvan hücrelerinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bitki hücrelerinde ise lizozom ile benzer görevleri olan yapılar bulunmaktadır.
Sentriyoller: Hayvan hücrelerinde hücre bölünmesinde görevli organellerdir.
Koful: Hem hayvan hem de bitki hücrelerinde bulunan, genellikle besinleri ve atıkları depolayan organeldir. Bitki hücrelerindeki kofullar büyük ve az sayıda iken hayvan hücrelerindeki kofullar küçük ve çok sayıdadır.
Kloroplast: Bitki hücrelerinde bulunur. Bitkilere yeşil rengini veren organel kloroplasttır. Kloroplastlar güneş ışığı yardımıyla besin ve oksijen üretilmesinde yani fotosentezde
görevlidir.
Hücre duvarı: Bitki hücrelerinde, hücre zarının dışında bulunan ve hücreyi koruyan cansız katmandır. Hücre duvarı bitkilerin dayanıklı olmasını sağlar. Hayvan hücrelerinde bulunmaz.
Bitki ve Hayvan Hücreleri Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar
Hücre zarı, endoplazmik retikulum, ribozom, mitokondri, golgi cisimciği ve çekirdek hem bitki hücrelerinde hem de hayvan hücrelerinde ortak olan yapılardır. Ancak bunların yanı sıra sadece bitki hücrelerinde ve sadece hayvan hücrelerinde bulunan hücresel yapılar da vardır. Örneğin, hücre duvarı ve kloroplast sadece bitki hücresinde bulunurken sentriyoller sadece hayvan hücrelerinde bulunur. Ayrıca bitki ve hayvan hücresi şekil olarak da farklılık gösterir. Bitki hücresi köşeli iken hayvan hücresi yuvarlaktır.
Bitki ve Hayvan Hücresi Arasındaki Farklar | |
Bitki Hücresi | Hayvan Hücresi |
Hücre duvarı vardır. | Hücre duvarı yoktur. |
Kofullar büyüktür ve sayıları azdır. | Kofullar küçüktür ve sayıları fazladır. |
Kloroplast vardır. | Kloroplast yoktur. |
Şekli köşelidir. | Şekli yuvarlaktır. |
Sentriyoller bulunmaz. Hücre bölünmesi sitoplazmada bulunan yapılar tarafından gerçekleşir. |
Hücre bölünmesinden sorumlu sentriyoller bulunur. |
Hücreden Organizmaya
Vücudumuzdaki hücreler değişik yapıları oluşturmak ve görevlerini yerine getirmek üzere özelleşerek dokuları; yapı ve işlevleri birbirini tamamlayan dokular ise bir araya gelerek organları meydana getirir. Belirli bir görevi yapan organlar ise bir araya gelerek sistemleri oluşturur. Farklı yaşamsal işlevleri yerine getiren sistemler de bir araya gelerek canlı organizmayı oluşturur. Çok hücreli canlılarda görülen bu uyum ve düzene hücresel organizasyon adı verilir.
Yapı olarak küçükten büyüğe doğru sıralarsak: Hücre < Doku < Organ < Sistem < Organizma şeklinde olur.
KONUYLA İLGİLİ KAZANIM SORULARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ |
Kaynak: EBA